(ANKARA) – Ziraat Mühendisleri Odası, 1 Haziran Dünya Süt Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Ulusal Süt Konseyi ile Et Süt Kurumu piyasayı üretici ve tüketici lehine düzenleyememektedir” dedi. ZMO, kamuyu düzenleme ve denetleme görevini yerine getirmeye çağırdı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2001’den beri kutladığı Dünya Süt Günü’nün bu sene “Besleyici ve sürdürülebilir süt ve süt ürünlerini kutlayalım” sloganıyla kutlandığını vurgulayan ZMO Yönetim Kurulu, sütün dünyada en yaygın üretilen ve en değerli tarımsal gıda ürünlerden biri olduğunu hatırlattı.
ZMO, Türkiye’nin 2022 yılında 21,6 milyon ton süt üretimi ile dünya sıralamasında sekizinci, AB ülkeleri arasında üçüncü en büyük süt üreticisi ülke olduğunu vurgulayarak, açıklamasında şunları ifade etti:
“Hayvansal üretim mutlaka hayvancılığa dayalı bitkisel üretimle birlikte değerlendirilmelidir. Sağlıklı ve sürekli süt ve et üretimi için ‘yem-süt-et’ bütünü birlikte değerlendirilmelidir. Çiğ süt fiyatını etkileyen en önemli faktör çiğ süt maliyetidir. Süt üretim maliyetlerini etkileyen en büyük unsur ise yem maliyetidir. Üreticinin kar ederek üretime devam edebilmesi için “çiğ süt-yem paritesi” 1/1.5 olmalı, yani 1 litre süt satıldığında 1.5 kg yem alınabilmelidir. Ulusal Süt Konseyi’nin 2024 yılı Ocak ayından bugüne 3 kez açıkladığı çiğ inek sütü tavsiye fiyatı litre başına 11,50 TL, 13,50 TL ve 14,65 TL. Girdi olarak geçen yıl mart ayına göre mazotun yüzde 98, karma yemin yüzde 40, veteriner harcamalarının yüzde 165 arttığı bir ortamda baskılanan ve gecikerek güncellenen bu fiyatlar gerçekleşen maliyetin altında olup, kesintileri düşünce özellikle küçük üreticiler zarar etmektedir. Ülkemizde geçmiş yıllardan günümüze 0.8-1.3 arasında değişen parite nedeniyle kar edemeyen üretici alandan çekilmektedir.”
“Resmi kurumlar kırsal alanda üretimin devamlılığını sağlamalı”
Gıda güvenilirliğini ve güvencesini sağlamakla yükümlü resmi kurumların, sektör üzerindeki finansal yükü azaltması ve kırsal alanda üretimin devamlılığını sağlaması gerektiğine dikkat çeken ZMO, “Et Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Yem Sanayi özelleştirilip kapatılınca alan serbest piyasanın insafına terk edilmiştir. Sonradan kurulan Ulusal Süt Konseyi ile Et Süt Kurumu piyasayı üretici ve tüketici lehine düzenleyememektedir. Kamunun düzenleme ve denetleme görevini etkin bir şekilde yapmasına yönelik kurumsal yapılar yeniden gündeme gelmelidir” dedi.
Serbest piyasa ortamında kamunun gerekli ve zamanında müdahalelerinin önemine işaret edilen açıklamada şöyle denildi:
“Çözüm; mevcut serbest piyasa ortamında kamunun gerekli ve zamanında müdahaleleri ile tarım ve gıda sistemini üretimden tüketime gerçekten sürdürülebilir kılmasından geçmektedir. Süt üreticilerin kurduğu demokratik, özerk, güçlü kooperatifler ile üretime devam etmesi, kendi ürettiklerini işlemesi, pazarlaması, demokratik güçlü tüketici kooperatifleri ile gıda tedarik zincirinin kısaltılması, üreticinin ürününden para kazandığı ve tüketicinin sağlıklı ucuz gıdaya/süte/ete erişebildiği sistemleri kurmaktır.”