TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, “İsrail güçlerinin, gazeteci olarak mesleğini icra eden Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Mustafa Haruf’u darbetmesi, uluslararası hukuka, insan hakları hukukuna ve savaş kurallarına aykırıdır.” dedi.
Yüksel, işgal altındaki Doğu Kudüs’te çalışan AA foto muhabiri Mustafa Haruf’un görevi sırasında İsrail güçleri tarafından darbedilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası insancıl hukukun, sivilleri ve savaşanları birbirinden ayırdığını, sivilleri hedef almayı yasakladığını, sivil zararını en aza indirmek için önlemler aldığını vurgulayan Yüksel, sivillerin, savaşan statüsüne sahip olmayan, çatışmada yer almayan kişiler olduğunu ifade etti.
“Savaş kurallarına göre sivil vatandaşlar kesinlikle hedef olamazlar.” diyen Yüksel, uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun sivillerin cezalandırılmasını açıkça yasakladığının altını çizdi.
“Gazeteciler her açıdan sivil olarak kabul edilmeli”
Yüksel, Cenevre Sözleşmesi ve Ek 1. Protokolün savaş zamanında gazetecileri de sivil olarak koruma altına aldığını anımsatarak, şöyle devam etti:
“Silahlı çatışma bölgelerinde görevini yapmaya çalışan gazetecilerin güvenliği ve hakları uluslararası insancıl hukuk ile koruma altına alınmıştır. Uluslararası insancıl hukuk, gazetecilerin korunmasına yönelik hükümler getirmiş ve bu koruma, Cenevre Sözleşmesi’ne Ek 1. Protokol’ün 79. maddesinde özel olarak ele alınmıştır. Bu maddede ‘Silahlı çatışmaların yürütüldüğü bölgelerde tehlikeli görevlerde bulunan gazeteciler 50/1. madde kapsamında sivil olarak kabul edileceklerdir.’ hükmü yer almaktadır. Cenevre Sözleşmesi’ne Ek 1. Protokol, gazetecileri silahlı çatışmalardan korumayı uluslararası insancıl hukukun bir kuralı olarak düzenlemiş ve kabul etmiştir. Bu nedenle, gazeteciler her açıdan sivil olarak kabul edilmelidir; gazetecilere, sivillere tanınan haklar ve himayeler tanınmalıdır. 1949 Sözleşmesi Ek protokollere göre, askeri birleşmelerle birlikte hareket eden gazetecilerin asker himayesinde oldukları kabul edilir.”
Savaş bölgelerinde görev yapan gazetecilerin sivil statüsüne zarar vermedikleri sürece sivil sayılacakları ve belirlenen haklardan yararlanacaklarının kabul edildiğini aktaran Yüksel, İsrail’in savaş ve soykırım suçu teşkil eden eylemlerine devam ettiğini dile getirdi.
Sivilleri hedef alan İsrail’in, zor şartlar altında mesleğini ifa eden gazetecilere karşı da hukuka aykırı eylemlerde bulunduğuna işaret eden Yüksel, “İsrail güçlerinin, gazeteci olarak mesleğini icra eden Anadolu Ajansı foto muhabiri Mustafa Haruf’u darbetmesi, uluslararası hukuka, insan hakları hukukuna ve savaş kurallarına aykırıdır.” dedi.
“AA, katliamları, soykırımı, savaş suçlarını belgeleyici çalışmalar yürütmekte”
İsrail’in Filistin’e karşı yürüttüğü katliam ve soykırıma varan eylemleri ile 70’den fazla gazetecinin ölümüne sebebiyet verdiğini söyleyen Yüksel, savaşın gerçek yüzünü ortaya seren, kriz bölgelerini haberleştiren, olağanüstü koşullarda mesleki faaliyetlerini yerine getiren gazetecilere yönelik saldırının, uluslararası medyayı susturmak adına yürütülen bir faaliyetten ibaret olduğunu vurguladı.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, şunları kaydetti:
“Basın özgürlüğü ve medya ahlakının ötesinde insan onurunu yerle yeksan eden bu vicdansızlığı biz reddediyoruz. Anadolu Ajansı, işgal altındaki Filistin’de yaşananları en objektif haliyle dünya kamuoyuyla paylaşmaktadır; katliamları, soykırımı, savaş suçlarını belgeleyici çalışmalar yürütmektedir. Bizler, Gazzeli mazlumların yanında olduğumuz gibi savaşı gözler önüne seren, kamuoyunun bilgi alma hakkına ulaşmasını sağlayan gazetecilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye olarak tüm çabamız uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukun Gazze’de uygulanmasıdır.”
Her gün yeni bir saldırı ile uluslararası hukuku çiğneyen, savaş ve soykırım suçu işleyen İsrail’e karşı Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye davet eden Yüksel, barışçıl ve kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini dile getirdi.
Cüneyt Yüksel, “Her türlü riski göze alarak Gazze’den dünyaya gerçekleri en şeffaf haliyle aktaran Anadolu Ajansımızı ve diğer basın kuruluşlarımızı canıgönülden tebrik ediyor, yaşanan elim hadise dolayısıyla Anadolu Ajansına ve yaralanan muhabire geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” diye konuştu.